Tarih/Saat
20/05/2012
09:00 - 18:00
Mekan
Boğaz
20 Mayıs Pazar günü, yeni başlayanlar için düzenlenen kısa boğaz turunu tecrübelilerden iki (Çağatay, Evren), yeni başlayanlardan da üç (Ali, Alper, Baran) kişi olmak üzere, toplam 5 kişi olarak gerçekleştirdik.
Sanırım havanın o gün yağmurlu olmasından dolayı, bir hafta önce havuzda gerçekleşen eğitime katılan sayısının aksine, denizde gerçekleşen ilk tura katılan sayısı daha azdı.
Saat 09.30 civarı Paşabahçe’de buluştuktan sonra, ilk önce deniz kıyısındaki cafe’lerden birinde çay içerek hem o günkü yapacağımız turun detaylarını konuşma hem de birbirimizi biraz daha yakından tanıma fırsatı bulduk. 20-25 dakikalık bir sohbetin ardından kayıkhaneye giderek kayak’ları dışarı çıkarma işlemine başladık. Otopark’ın içine kayakları yan yana dizdikten sonra, Çağatay ve Evren’in yönlendirmeleri ile kimin hangi kayağı kullanacağına karar verdik.
Ardından kayakları teker teker sahile kadar taşıdık. Biz yeni başlayanların, ilk defa denize açılacak olmaktan dolayı yaşamış olduğu endişe, havanın kapalı ve yağmurlu olmasından dolayı bir nebze daha artmış olsa da, ne olduğunu anlamadan kendimizi suyun üstünde buluverdik. İlk önce kürekleri güneye doğru çektik. Kürekleri çektikçe, acemiler olarak bizlerin hissetmiş olduğu ilk endişe dolu anlar, kayağa hâkim olabildiğimizi fark etmemizle güven ve mutluluk dolu anlara dönüştü. En azından ben kendi adıma endişe ve korkuyu kısa sürede üzerimden attığımı ve daha sonra etrafın tadını çıkarmaya başladığımı söyleyebilirim. Güneye doğru kürek çekerken, bir yandan da Çağatay ve Evren bizlere dümeni nasıl kullanmamız gerektiğini, deniz üstündeyken kayakları yan yana getirerek nasıl dinlenebileceğimizi, vb. konuları aktardılar. Pazar sabah kahvaltı yapmak için boğaz kıyısına inmiş olan insanların şaşkın bakışları arasında 10-15 dakika ilerledikten sonra, biraz da kuzeye doğru kürek çekmeye karar verdik. Bu esnada ekipten bazı arkadaşlarımızın yunus gördüğünü unutmadan eklemem gerek.
Sahile paralel 20-30 metre açıktan kuzeye doğru devam eden yolculuğumuz, sahilde balık avlayan insanlara rastladığımızda, biraz daha açıktan kürek çekerek devam etti. İlk denize indiğimizde kuzeye doğru karşıda gördüğümüz bir buruna kadar gidebileceğimizi konuşmuştuk ancak biz yeni başlayanların yorulması nedeniyle, hedeflediğimiz buruna tam varamadan geri dönmeye karar verdik. Herkesin tahmin edebileceği gibi, ilk defa kayağa binen bizler için en büyük korku kayak ile beraber suya düşmekti. İlk tecrübemizi kazasız belasız atlattık derken, Doktor Ali’nin kanosu ters döndü ve kendisini boğazın soğuk sularında buluverdi ama geçen hafta havuz eğitiminde öğrendiğimiz şekilde kendini hemen eteğinden kurtardı ve su üstüne çıktı. Böyle de kısa süreli bir heyecan yaşadıktan sonra başladığımız noktaya geri döndük. Sahildeki insanların şaşkın bakışları arasında kanoları kayıkhaneye taşıdıktan sonra; kanoları, kürekleri, can yeleklerini ve etekleri yıkadık ve ilk turumuzu tamamlamış olduk.
Turu tamamladığımızda, en kısa sürede derneğe üye olmam ve bu yaz gerçekleşecek turları kaçırmamam gerektiğini düşünüyordum. Ben kendi adıma ilk turda harika vakit geçirdiğimi söyleyebilirim. Tam anlamıyla hissettiğim duygular özgürlük ve huzurdu.
Yazan Baran Yalçın